Card image cap

OKUMA ve OKUDUĞUNU ANLAMA AİT ETKİSİ

Bazı çocuklar okumakta güçlük (disleksi) çekebilir, bazıları okuyabilir ancak anlayamazlar veya kelimeyi çözümleyemez. Yavaş okumaktan kaynaklı kelimenin anlamını yitirir. Bir grup ise seslere olan hassasiyetlerinden ötürü dil ve sosyal becerilerde yetersizlik gösterir.

 

Okumak yazılı sözcüğü anlama ve hızlı biçimde çözme seslere ayırmayı gerektirir. Dolayısıyla çocukların, anlam değiştirme özelliği olan en küçük ses birimi fonemlerin farkında olmaları gerekir. Seslerin sesbilgisel özelliklerini bilmeleri gerekir.

Çocuk okurken yazılı sembollerin sistematiksel olarak nasıl sesçil olarak ifade edildiğini bilmek zorundadır. Aksi taktirde sözcükleri çözümlemede zorluk çekecek, sesi farklı biçimde seslendirecektir. ‘Buz gibi hava’  cümleciğinde b sesini m olarak seslendirdiği taktirde karşısına ‘muz gibi hava’ ifadesi çıkacaktır. Bu gibi işitsel algıdaki sorunlar, okumada akıcılığı, okuduğunu anlamada güçlük ve isteksizlik oluşturacaktır.

 

Örneğin buz sözcüğü ifade edildiğinde biz bunu b-u-z şeklinde ayrı ayrı algılamayız. Üç farklı sesten oluşmuş tek bir hece olarak algılarız. Okuyucunun dikkat süresi ve hafızası sözcük üzerinde limitli olduğu için çözümleme ve sözcük tanıma becerisinin akıcı ve otomatik olması önemlidir. Yoksa okuduğunu ve içeriğinin ne anlam ifade ettiğini hatırlayamaz.

 

Bunun yanında iyi okuyucu olmak için sözcük dağarcığının, biçim bilgisinin ( cümle yapısı, ekler ve sesleri sıralama ) de iyi olması gerekir. AIT dinleme becerisini ve seslerin doğru biçimde algılanmasını sağlar. Fonemik farkındalığı gelişir. Dinleme becerileri gelişir, kendi dil ve düşünce becerisini genişletir. Bu da okuduğu bir metni daha geniş açılardan yorumlamasını sağlar. Sözcüklerin cümlelerde anlamlı olabilmesi için fonemlerin çok iyi bir biçimde sıralanması ve organize edilmesini sağlar, okumayı kolaylaştırır.



Kaynak: by Sally Brockett, M.S., Director, IDEA Training Center