Card image cap

YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK/ OTİSTİK SPEKTRUM BOZUKLUĞU

Bu şemsiye terimin altına otizm, asperger sendromu, atipik otizm, sosyal uyum güçlüğü vb. gruplar girmektedir.

Pek çok vaka,  seslenildiğinde seslere tepki vermez, işitme test sonuçları normal olup sağırmış gibi tepki gösterebilirken, bir kısmı ise seslerden aşırı rahatsızlık duyarak kulaklarını elleri ile tıkar veya bağırarak sesleri bastırmaya çalışır. Bir kısmında seslere olan duyarlılık eşiği yüksek iken ( tepki vermeyen grup), diğer grupta bu eşik çok düşük seviyede olduğu için tüm sesler onlara aşırı derecede rahatsız edici gelebilir.

 

Trafikte birbirine karışmış araba ve korna sesleri, elektrikli süpürge, traş makinası, saç kurutma makinası sesleri, kalabalık ortamlardaki konuşmalar veya eğlenceler (düğün,tören vb) onları çıldırtacakmış gibi gelebilir, bir dakika bile durmak istemeyebilirler, kaygı  yaşarlar. Sesleri tolere edemezler. Anlam çıkaramazlar, sesler birbirine karışmıştır. Arka plan sesleri filtre edemedikleri için konuşulanı anlamakta güçlük çekerler veya anlamazlar. Dikkatleri dağılır, pes ederler. 

 

Görüldüğü gibi sesleri regüle edemedikleri için sözlü dili edinmekte sorun yaşarlar. Tabii ki dil edinmede mental kapasite durumunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Yüksek fonksiyonludan, ağır tablo ile seyreden düşük fonksiyonluya şeklinde geniş bir yelpazede yer alırlar.

 

İşitme duyularını kullanmakta zorlandıkları için çoğunlukla görme ve dokunma duyularını ağırlıklı olarak kullanmayı tercih ederler.  Çoğu veli, çocuklarının bir gördüğü şeyi bir daha unutmadığını, istek arzuları için ellerinden tutup götürdüklerini, bir türlü konuşmadıklarını belirtirler.

 

Evet bu grupta yer alan vakalar, işitme duyularını tam kullanamadıkları için sözlü dili edinmede ve kullanmada sorun yaşarlar. Dilin içerik, biçim ve kullanım alanlarında bozukluklar gözlemlenir. Hem alıcı hem de ifade edici dil becerilerinde geri kalırlar.

 

Söylenen basit bir kelimeyi anlayabilirlerken, sözcükler cümlecik veya daha kompleks cümleye dönüştükçe anlamada güçlük yaşarlar. Sesleri çözümleyemezler, anlamlandıramazlar.

 

İşitsel algı eğitimi ile işitme kanalları iyi bir şekilde eğitilmekte olup bunun sonucu olarak seslere olan tolerans geliştirilmekte, sesleri modüle edebilmekte, hassasiyetler giderilmekte veya öncesi hiç tepki vermediği seslere tepki gelişmekte, dil ve konuşma merkezleri uyarıldığı için dili daha kolay anlama ve kullanım sağlanmakta, dolayısıyla algı gelişmekte ve buna bağlı davranışlarda sosyal ortam ve bağlama göre uyumluluk göstermektedir.

 

Unutulmaması gereken bir nokta, her bireyin performansı kendisine özgü olduğu için eğitimlerde elde edilecek başarı ve düzeylerde farklı olacaktır.